Demokrasiye sonuna kadar bağlıyız
Bursa Alevi Dernekler Platformu tarafından ülkemizde15 Temmuz 2016 Cuma gecesi yaşanan darbe girişimi veya kalkışma ile ülkemizin içine sürüklendiği ya da sürüklenmek istendiği durum hakkında Alevi Kültür Dernekleri Bursa Şubesinde Ortak bir basın açıklaması yapıldı.
Platform adına basın açıklamasını yapan AKD Bursa Şube Başk.Hüseyin KALKAN sözlerine şöyle devam etti. Her şeyden önce belirtmek isteriz ki bizler darbenin her türlüsüne karşıyız Türkiye Cumhuriyeti’nin temel unsurlarından biri olan Alevi toplumu, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar her zaman, laik, demokratik, hukuk devletinin yanında olmuştur. Bundan sonra da bu tutum ve davranışından asla ödün vermeyecektir. Bugüne kadar birçok kereler siz değerli basın mensuplarının ve kamuoyunun karşısına çıkarak çeşitli konulardaki görüş ve düşüncelerimizi sizlerle paylaştık. Yaptığımızı bütün açıklamaların ortak noktası; laik, demokratik, hukuk devleti ilkelerinden ödün verilmemesi ve her sorunun hukukun üstünlüğü esas alınarak adil bir şekilde çözülmesi yönünde olmuştur dedi.
Konuşmasına devam eden KALKAN 15 Temmuz gecesi ülkemizde yönetimi ele geçirmek isteyen gözü dönmüş canilerin, bu milletin evlatlarına yaptıkları hiçbir şekilde kabul edilemez. Bizler; şiddetin ve insanlık suçunun her türlüsüne karşı olduğumuz gibi bu gibi vahşice davranışların çeşitli bahanelerle adeta meşru zeminlere yayılarak sergilenmesine geçmişte olduğu gibi bugünde, yarın da karşı olacağız. Tekrar vurgulamak isteriz ki nereden ve ne şekilde olursa olsun, hangi amaçla yapılırsa yapılsın, darbelerin her türlüsüne karşıyız diyen H.KALKAN konuşmasının devamında Milletimiz, demokrasiye yönelik yapılan bu ihanete karşı gerekli duruşu sergilemiş ve iradesine tahakküm koymak isteyenlere fırsat vermemiştir.
Her makam sahibi, makamının gereği olan sorumluluğunu, kişisel çıkarını gözetmeksizin, vatanın ve milletin geleceği için, hukukun üstünlüğünü göz ardı etmeden, adil bir şekilde yerine getirmekle yükümlüdür. Hiç kimse toplumun huzurunu bozmaya yönelik çalışma ve davranış içerisine girme hakkına sahip değildir. Bizler en başından beri devlet içerisinde ki Fethullahçı yapılanmanın karşısında olduk. Bununla ilgili çeşitli zeminlerde birçok kereler endişelerimizi dile getirdik. Fakat herkesçe malum olan düşünce sahipleri tarafından korunup kollanan bu güruhun vatan hainliği bazı kesimlerce çok geç fark edildi. Şimdi bizlerin yıllardır söylediklerimizi yeni yeni kavrayanlara şu hatırlatmayı yapmayı da görev biliyoruz.diyen kalkan Devlet kadrolarına çöreklenmiş ve orada adeta kök salmış bu kişilerle ilgili yapılacak kovuşturma ve soruşturmalar asla bir cadı avına dönüştürülmemeli, her şey yasal sınırlar içinde ve mutlaka hukuk çerçevesinde yapılmalıdır
.Üzüntüyle izlediğimiz bir diğer husus ise ülkemizin demokratikleşmesine zarar verecek fikir ve açıklamalardır. Bu açıklamalar umut ederiz ki açıklama sahiplerinin kişisel fikirleridir. Ancak yine de bu kişilerin etkili makamları işgal ettiği göz önüne alınırsa düşündürücü ve çok ciddidir. Halkın bireysel silahlanmasını kolaylaştırmak düşüncesi, akıllara iç savaş hazırlığı getirmektedir. Medeni toplumlara yakışmayan idam cezasının yeniden gündeme taşınması bile utanç vericidir. Aynı şekilde kendi siyasi çıkarları için, demokrasiye sahip çıkmak amacıyla meydanlara çıkan halkta yasal kurumlara ve farklı siyasi görüşteki kitlelere karşı nefret söylemleri ile öfke ve kin uyandırmak, ülkemize verilebilecek en büyük zararlardan biridir. Ne yazık ki bu tip söylemlerden cesaret alan yobaz ve gerici gruplarca, bazı şehirlerimizde Alevi canlarımızın yoğun olarak yaşadığı mahallelere karşı saldırılar ve saldırı girişimleri olmuştur. Ülke barışı ve toplum huzuru için bu gibi davranışlara kesinlikle izin verilmemeli ve sorumlular en kısa zamanda tespit edilerek derhal cezalandırılmalıdır.dedi ve konuşmasına devam eden KALKAN Ülkemizi yeniden karanlığa sürükleyecek, demokrasi ve insan haklarından uzaklaştıracak hiçbir eylem ve söylem kabul edilemez.
Demokrasi sınavı veren ülkemizin, yaşanan darbe girişiminin ardından yapacağı yegâne şey bir gün her kese lazım olacak hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmek, laik, demokratik, hukuk devletini tüm kurumları ile yeniden inşa etmek, gerçek demokrasiden asla taviz vermeden toplumsal barışı ve güven duygusunu, toplumun bütün kesimlerini kucaklayacak şekilde yeniden tesis etmektir. Bu konuda siyasi veya dünya görüşü ne olursa olsun hiç kimseye ayrıcalık tanınmamalı, yasal zemin dışına çıkan, evrensel hukuka aykırı hiçbir davranışa izin verilmemelidir.
Demokrasiye sonuna kadar bağlı olduğunu beyan eden KALKAN, her zaman evrensel insan haklarından yana olduklarını, laik, demokratik, hukuk devleti olan tam bağımsız Türkiye’den yana olduğunu diyen KALKAN Konuşmasını bitirerek toplumun sağ duylu olmasını söyledi……
Haber:AKD Bursa