Mafya elamanı Sedat Peker cemevinde ahkam kesti
Barış akademisyenlerini oluk oluk kan akıtmakla tehdit eden mafya elemanı Sedat Peker, bir cenaze için verilen lokmaya katılmak için geldiği Beşiktaş Cemevi’nde Hz. Ali hakkında konuşup, cemevinin bölümlerini gezdi. Cemevi dedesi ve cemevi yöneticisinin Peker ile fotoğraf çektirmesi de Alevilerin tepkisine neden oldu.
Başta akademisyenler olmak üzere muhalifleri tehdit eden, oluk oluk kan akıtacaklarını söyleyen mafya- çete elamanı Sedat Peker’in bir cenaze dolayısıyla verilen lokma için İstanbul Beşiktaş Cemevi’ne gelmesi ve cemevi dedesi Okan Doğaner ve cemevi yöneticisi Recep Sabuncu ve bir cemevi üyesiyle fotoğraf çektirmesi Alevilerin tepkisini çekti.
AİLE CENAZEYİ CAMİDEN KALDIRDI, LOKMAYI CEMEVİNDE VERDİ
Konuya ilişkin Beşiktaş Cemevi dedesi Okan Doğaner’in PİRHA Haber Ajansına verdiği bilgiye göre, Giresun Şebinkarahisarlı bir Alevi vatandaşın cenazesi camiden kaldırıldıktan sonra, aile Beşiktaş Cemevi’nde lokma verdi. Ölen vatandaşın çocuklarının arkadaşı olan Sedat Peker de lokmaya katılmak üzere Beşiktaş Cemevi’ne geldi.
Cemevine gelen Sedat Peker’e cemevi bölümlerini gezdirme teklifinde bulunduklarını belirten Beşiktaş Cemevi dedesi Okan Doğaner, Sedat Peker’in soysal medyada yazdığı gibi Peker’i cemevine davet etmediklerini, Peker’in kendisinin cemevine geldiğini söyledi.
Doğaner, Sedat Peker ile birlikte çekildikleri fotoğrafa ilişkin de “Hz. Ali hakkında konuştuk. Herkes fotoğraf çektiriyordu. Biz de çektirdik” dedi.
Sorumuz üzerine Okan Doğaner, Sedat Peker ile çektirdikleri fotoğraf nedeniyle kendilerine Alevilerin tepki gösterdiğini de ekledi.
Okan Doğaner, Beşiktaş Cemevi’nin 5 yıl önce Cem Vakfı’na bağlı olduğunu ancak bazı anlaşmazlıklar sonucu vakıftan ayrılarak bağımsz olduklarını kaydetti.
Sedat Peker’e cemevini gezdiren cemevi dedesine ve yöneticisine de tepki gösteren Aleviler, sosyal medya hesaplarından ‘Elinde mazlumların kanı olan mafyacı faşist bir katildir’ şeklinde yorumlar yazdılar.
Sosyal medyada gelen bazı tepkiler şöyle:
PSAKD Tarsus Şube Başkanı Cuma Erçe: Yeter. Hak aşkına yeter. Kanıma dokunuyor. Alevi kurumlarında ihanete göz yumulamaz. Soylusu, arsızı, uğursuzu, pirsizi giremez cemevlerine. Girmemelidir. Eli kanlı katillere övgüler dizilemez, onlarla kol kola girilemez. Aleviler bütün bu olan biten karşısında sus pus olamaz, olmamalıdır.”
PSAKD Genel Merkez Genel Sekreter Onur Şahin: Sedat Peker kimdir? Barış isteyen akademisyenleri oluk oluk kanlarını akıtmakla tehdit eden bir mafya bozuntusudur. Her fırsatta ilerici demokrat kesimleri hedef alan bir tetikçidir. Şimdi böyle mafya bozuntusunu Beşiktaş Cemevi’nde ağırlamışlar. Ağırlayan Dede sıfatı taşıyor. Siz hiç yol uğruna canlarını veren, ama asla zalimlere biat etmeyen atalarınızdan da mı utanmadınız mı? Zavallısınız. Utanmazsınız. Yazıklar olsun size ve sizin gibilere…Yüz karasısınız.”
Hasan Subaşı: Hangi nedenle olursa olsun Sedat Peker gibi zalimler, bizim cemevlerimizin kapısından asla ve asla içeri girmemelidir! Çünkü bizim cemevlerimizin kapları zalimlere, faşistlere, katillere, mafyacılara, ırkçılara, katliamcılara ve her türlü ahlaksızlığı kendilerine yol edinenlere kapalıdır!
Sedat Peker’i, Beşiktaş Cemevi’nde ağırlayanlar, yolumuzun bu tartışılmaz hakikatına aykırı davranmışlardır! Aleviliğin yol ilkesi olan bu gerçekleri hiçe sayanların başında bir dede de var. Başta bu dedecik olmak üzere ” dostluk pozları” vererek fotoğraf çektirenler ve onu cemevimizde ağırlayanlar, yola verdikleri ikrara sadık kalmamışlardır! Kendilerini kirletip ikrarlarını ve Alevi toplumunu incitmişlerdir!
Bu hem yola hem de Alevi toplumuna karşı işlenen bir suçtur. Bu suça bulaşan herkes, kendisini haklı çıkaracak gerekçeler üretme uğraşından hemen vazgeçemelidir! Bu insanların takınacakları en doğru tutum; başta yöneticisi oldukları cemevinin üyeleri olmak üzere, tüm Alevi toplumundan açık ve net bir şekilde özür dileyerek görevlerinden istifa etmeleridir!
Sezgin Kartal: 2018’i geride bırakırken Alevi kurumlarımızın patır patır döküldüğüne şahit oluyoruz. Masumane gibi yansıtılan devlet (AKP) erkânından ziyaretlerin sonuna mafya-çete lideri de eklendi. Söz konusu ziyaret Giresunlu bir Alevinin cenaze (cenaze camiden kaldırılmış) sonrası yemeğinin Beşiktaş cemevinde verilmesi üzerine gerçekleşmiş.
Birincisi, cenazesini camiden kaldıran yemeğini de camide ya da başka vermelidir. Cemevleri yemekhane, aşevi ya da lokanta değildir.
İkincisi, cenaze ve lokmalara herkes gelebilir, “gelme” denilemez. Madem cenaze yemeğine gelmiş ayrı muamele gösterilmez.
Üçüncüsü, cemevlerimiz turistik mekân, gezinti yerleri değildir. Bu tip kişiler gezip görmek istediğinde “bizim kapımızdan eğri odun giremez” denilerek geri çevrilmelidir. Üstüne fotoğraf çektirip yanında “kulu” gibi durmak her türlü sıfatı bir kenara herhangi bir Alevi’ye yakışmaz, ayıptır! Fotoğraf gözümün önüne geldikçe utanç duyuyorum.
Son söz, dost düşman kimdir, cemevlerimizin işlevi, talipler yaptığında dara kaldırılırken dedeler, pirler olduğunda imtiyazlı davranmayı uzun uzun tartışmaya ihtiyaç var.
Belli ki kendi benlik aşkımıza tutulmuş, Yol’u da hizmetimize sunmuşuz!…
