2 Temmuz Sivas Katliamının 24.Yılı

2 Temmuz Sivas Katliamının 24.Yılı

Devletin güdümündeki dinci-gerici çeteler tarafından Sivas’ta Madımak Oteli’nde yakılarak katledilen aydın, sanatçı ve destekçilerin de aralarında olduğu 33 kişiyi anmak için katliamın 24. yıl dönümünde, Bursa’da yürüyüş, basın açıklaması ve anma etkinliği gerçekleştirildi.

Bursa Alevi Dernekleri Platformu  ve Sivil Toplum kurumların örgütlediği yürüyüş için Sivas’ta katledilenlerin resimlerinin olduğu pankart arkasında setbaşında toplanıldı. Buradan sloganlar eşliğinde Heykel amfi meydanına yüründü.

Yüryüş boyunca “Sivasta yakanlar AKP’yi kuranlar”, “Sivasın ışığı sönmeyecek”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları sıklıkla atıldı.

Katledilenler için saygı duruşu ile başlayan anmada ardından basın açıklamasına geçildi.  Açıklamayı  Tertip Komitesi adına yapan Alevi Kültür Dernekleri Bursa Şube Başkanı Hüseyin Kalkan şunları söyledi;

Sivas Katliamının üzerinden 24 yıl geçti. Acılarımız hakikat ve adalet arayışımız hala devam ediyor. Madımak yanmaya devam ediyor!

2 Temmuz 1993 tarihinde;  33 insanımızın, tempolu alkışlar ve sevinç naraları eşliğinde, ateşe verilerek katledildiği,  Madımak katliamının üzerinden 24 yıl geçti. “Yak ulan yak cehennem ateşi”  diyerek katliam karşısındaki sevinç çığlıkları atanları, attıranları unutmadık.

Sivas katliamı davası zamanaşımı bahanesi ile düşürüldü ve “hayırlı uğurlu olsun”  dendi.

Sivas Katliamının sanıkları elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor, yurtdışına çıkıyor, evleniyor, ehliyet alıyor. Avukatları ise üst kademelerde yönetici, Millet Vekili, bakan oldu.    Çünkü iktidar partisine göre hala orada “ öfkeli ve şuursuz kalabalık” var. Oteldeki insanlar nasılsa, “kendi kendilerini öldürmüşlerdir.

”Sivas hala yanıyor” kardeşler. Çünkü failleri serbest dolaşmakta, katilleri de katledilenler ile  birlikte aynı yerde anılmakta ve bizden de bunu beklemektedirler.

Bizler, “Sivas Katliamında yitirdiklerimizin anılarına sahip çıkmaya devam edeceğiz, “Madımak Utanç Müzesi” oluncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Sivas Katliamı ile bir yüzleşme gerçekleşinceye kadar da adalet arayışımızı sürdüreceğiz.

Sivas 93’ ü unutmadık unutmayacağız! dedi.

Sözlerine devam eden KALKAN

Ülkemiz, insan hak ve hürriyetinin hiçe sayıldığı, hak, hukuk ve adaletin askıya alındığı; savaşın ve ölümlerin arkasının hiç kesilmediği, kesilmesinin istenmediği,  katliamcı geleneğinin devam ettiği; hukukun birkaç kişinin çıkarlarını korumaktan başka bir fonksiyonunun kalmadığı; fiili olarak “karanlık bir dünya” hayali ile inşa edildiği, gerici-diktacı bir dönem yaşıyor.

Ülkemiz, Yasama, yürütme ve yargının tek bir elde toplandığı, tekleştirilmiş fiili bir sistem yaratma gayreti içinde ateş çemberine döndürülen bir ülke haline geldi.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin artık hiçbir anlamı yoktur, hiçbir işlevi yoktur. Aslında AKP’nin de hiçbir anlamı yoktur. Anlamı olan tek yer; israf sarayı ve sarayın çevresidir.

Milli irade, milli irade diyen AKP hükümeti, milli iradenin seçtiği vekilleri ve belediye başkanlarını, keyfi bir şekilde,  görevlerinden uzaklaştırıp, zorbalıklı kayyum atamaları ile el çektirip,  milli iradeyi faşist bir yöntemle yok saymaktadır.

Ülkemizde artık yargı bağımsızlığı diye bir şey yoktur. AKP atadığı yandaş savcı ve hâkimler ile yargıyı AKP Kurumu haline dönüştürmüştür. 15 Temmuz darbe sürecinin ardından, gelen OHAL- KHK ile artık yargı devre dışı bırakılmıştır ..konuşmasına devam eden Başkan Hüsein Kalkan

AKP ‘nin besleyip büyüttüğü görev verdiği gerçek FETÖ yandaşları görevlerinde dururken, keyfi uygulamalar ile büyük emekler harcayarak ve hak ederek memur olan insanlar, uzaktan yakından ilgisi olmadığı halde, FETÖ bahanesi ile görevlerinden uzaklaştırılmakta, insanlar sorgusuz sualsiz tutuklanmaktadır. Bu hukuksuz uygulamalara karşı gidilecek hiçbir yargı mercii de bulunmamaktadır.

Değerli canlar,

Bu süreçte, onlarca gazeteci tutuklanmış, Beş bin Akademisyen, Elli bin Öğretmen, Yüz elli bin kamu personeli işinden uzaklaştırılmıştır. İnsanlar, çeşitli bahanelerle gözaltına alınarak, topluma gözdağı verilmeye, korku ile sindirilmeye çalışılmaktadır.

Ülkemizde artık OHAL, AKP ve Sarayın olağan yönetme rejimi haline gelmiştir.

Bu süreçte, OHAL var, KHK var, Baskı var! Zulüm var! İtibarsızlaştırma var! Yalan var, Talan var, Yok etme var.

Ancak, Hak yok, Hukuk yok, Adalet yok, Vicdan yok! Hak aramak ise Yasak!

Bizler, ülkemizi, halkımızı ve tüm alanları siyasal İslamcı bir tarzda, kökten bir şekilde dönüştürmeyi amaçlayan diktanın karşısında durmaya; Cumhuriyeti, demokrasiyi, laikliği, barışı, emeği, eşitliği, özgürlüğü ve adaleti bir bütün olarak kazanmak için mücadele etmeye kararlıyız.

Bizler, demokratik, bağımsız, eşitlikçi, özgürlükçü, “başka bir Türkiye” özlemi gerçekleşinceye kadar “Adalet” arayışımızı ve mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız.

 

Hayır! Daha bitmedi, Sivas hala yanıyor!

Yaşasın adalet, yaşasın eşitlik ve özgürlük sevdamız, yaşasın haklı mücadelemiz!

Yaşasın halkların kardeşliği!

Anma etkinliği, okunan şiir ve alevi deyişlerinin ardından sonlandırıldı.

-uysal-